Bu spora gönlünü verenler, bunun bir virüs olduğuna inanır. Bu virüse bir kere yakalanırsanız, kayak aşkını ve tutkusunu ömrünüz boyunca yaşar ve bu tutkudan kurtulamazsınız.
Bugün dünyada en sevilen spor dallarından biri olan Kayak, herkesin her yaşta rahatlıkla öğrenebileceği ve ilerleyen yaşlarda bile rahatlıkla yapabileceği bir spordur. Çünkü 5 ile 20 gün arası değişen süreyle bir kayak eğitimcisinden günde 1–2 saat ders alan herkes artık bir kayakçıdır. İyi bir kayakçı olmak için 1–2 sezon, usta bir kayakçı olmak için de 3–4 sezon kayak yapmak gereklidir. Kayak sporu sanıldığı kadar tehlikeli değildir. Çünkü bugün kayak malzemeleri hataları en aza indirgeyecek şekilde üretilmektedir. Kaldı ki bu malzemelerin yanında birde güvenliği elden bırakmaz ve kuralları ihlal etmezseniz, ortada hiçbir tehlike kalmaz. Kayak kimseye ihtiyaç duymadan yapabileceğiniz bir spordur. Ekonomiktir, çünkü bugün alabileceğiz bir kayağı yıllarca kullanabilirsiniz. En eğlenceli ve sağlıklı sporlardan biridir. Kayak yaparken tabiatla karşı karşıya bulunmak temiz havayı solumak, bol güneşten faydalanmak kayağı daha da zevkli hale getirmektedir.
Kayak Keyfi Bir Başkadır…
Kayak bir tutkudur. Kayak yaparken dağlarda özgürlük yaşanır, doğa ile baş başa kalıp stresten uzaklaşılır. Bu spora gönlünü verenler, bunun bir virüs olduğuna inanır. Bu virüse bir kere yakalanırsanız, kayak aşkını ve tutkusunu ömrünüz boyunca yaşar ve bu tutkudan kurtulamazsınız.
Kayak denilen araçla kar üzerinde yapılan yarışma, turistik ve sportif amaçlı etkinliklere, kayak sporu denilir. Kayak yapmak, teknik kuralları uygulayarak, karda kolay ve kontrollü hareket sağlamaktır. Kayak yapmanın çeşitli şekilleri vardır. Slalom, Büyük Slalom, Süper Büyük Slalom, İniş, Paralel Yarışmalar, Serbest Stil, Kayak Kros, Kayakla Atlama, Artistik Kayak ve Tümsekli Pistte Kayma vs. gibi. Kayak sporu, bugün dünyada en çok sevilen spor dallarından biridir. Ülkemizde de on binlerce kişi bu sporu yapıyor. Yurdumuzdaki kayak merkezleri bol alternatifli ve kaliteli hizmet sunuyor. Kışın hem doğa ile içe içe olabilmenin, hem de son derece eğlenceli bir spor ile uğraşabilmenin en güzel alternatiflerinden biridir kayak sporu…
Kayak Sporunun Tarihçesi
Kayağın ilk çıkış şekli, insanların karda batmamak için çeşitli ağaçlardan çeşitli şekilde parçalar yapması olarak düşünülür. Tarihçesi 5000 yıl öncesine ait ilk kayaklar, dişbudak, betula ve çam ağaçlarından yapılmış olup, bunların kayganlığını artırmak için çam ağacından yapılanların tabanları katranla, betuladan yapılan kayaklarda deriyle kaplanır. Kayağın ilk ortaya çıktığı ve kullanıldığı bölgeler; Sibirya, Moğolistan ve Altaylar’dır. Daha sonra kullanım bölgeleri, Kuzey Amerika, Balkanlar, Anadolu ve Kuzeybatı yönünde İskandinavya ile İzlanda’ya doğru yayılır. 1921 yılında İsveç’te bulunan çam ağacından yapılmış ilkel kayağın (Hoting Ski) 4500 yaşında olduğu saptanır. İlk defa bir ulaşım aracı olarak Norveç, İsveç, Finlandiya ve bazı Doğu Avrupa ülkelerinde kullanılan kayak, 15. yüzyıldan itibaren İsveç, Norveç, Polonya ve Rusya tarafından askeri amaçlarla kullanılmaya başlanır. Zaman içinde gelişerek bir spor aracı olarak benimsenmesi sonucunda, 1866’da Cristina’da ilk kez kayak yarışmaları düzenlenir, bu karşılaşmaya gösterilen büyük ilgi üzerine, 1879’da Oslo’da daha büyük bir organizasyon gerçekleştirilerek kayakla atlama yarışmaları yapılır. Dünyadaki ilk kayak kulübü 1877’de, Fridtjof Nansen’in girişimleriyle Norveç’te “Ski Club de Cristina” adıyla kurulur, bunu 1890’da Almanya, 1894’te Avusturya, 1901’de Fransa ve 1903’te İngiltere’de kurulan kayak kulüpleri izler. 1924’te merkezi Bern’de olan Uluslararası Kayak Federasyonu (Federation International de Ski) FIS’in kurulmasıyla birlikte kayak, aynı yıl kış olimpiyatları programına dâhil edilir. FIS’in ilk kez 1925’te düzenlediği “Kuzey Disiplini” ile 1931’de düzenlediği “Alp Disiplini” yarışları günümüzde her iki yılda bir, ayrı yerlerde ve birbirinden bağımsız olarak yapılır.
Ülkemizde Kayak Sporu
Kayıtlara göre eski Türklerde “Çana” olarak bilinen kayak M.Ö. 4000 yıllarında Baykal Gölü çevresinde, karda yürüme aracı olarak kullanılır. Göçlerle İskandinav ülkelerine ulaşan kayak, Avrupa’da 18. yüzyıldansonra yaygınlaşmaya başlar. Yurdumuzda ilk kez 1914 yılında, Haliç’te bir marangoz atölyesinde yapılan çok sayıda kayak hayvan sırtında Erzurum’a taşınır ve Kafkas cephesinde kayakçı er yetiştirmek üzere Erzurum’da açılan kurslarda 30 kayakçı yetiştirilir. 1 Ocak 1933 yılında Galatasaray Lisesi’nden bir grup öğretmen ilk kez Uludağ’da kayak yaparak bu sporun Türkiye’de öncülüğünü yaparlar. 1933-1934 yılları arasında Bursa, Ankara ve Erzurum Halkevleri ile Muhafız Alayı kayak sporu ile özellikle ilgilenirler. 1934 yılından sonra karlı bölgelerdeki Halkevleri aracılığıyla kayak sporu yurt düzeyinde yayılmaya başlar. 1939 yılında Dağcılık ve Kış Sporları Federasyonu kurulur. Türkiye Kayak Federasyonu ise aslında 1935 yılında kayak federasyonu olarak değil de, “Dağcılık ve Binicilik Federasyonu” olarak kurulur. Bu 1935’ten 1938 senesine kadar birlikte yürür. Yalnız 1936 senesinde Kış Olimpiyatları yapılacağı sebebiyle, Olimpiyatlar’ın iki ay öncesinden Federasyonun adı “Dağcılık ve Kış Sporları” olarak değiştirilip Kış Olimpiyatları’na katılım sağlanır. Yurtta dağcılık, kayak ve kış sporlarını yaymak ve yaşatmak amacıyla 1944 yılında Asım Kurt’un kuruculuğunda bulunduğu Ankara Dağcılık Kayak ve Kış Sporları İhtisas Kulübü Derneği kurulur.
Yüzey Şekillerine Bağlı İki Tip Kayma: Kuzey Kayağı Ve Alp Kayağı
Kayak sporu 19. yüzyılın sonlarına doğru 1877’de Norveç’in başkenti Oslo’da Chiristiania Kayak Kulübü’nün kurulmasıyla başlar. Bunu 1896’da Fransa’da Alp Dağları’nda kurulan kayak kulüpleri izler, böylece bu iki yerin yüzey şekillerine bağlı olarak iki çeşit kayak sporu tipi ortaya çıkar: Daha düz alanlarda yapılan Kuzey kayağı ve engebeli arazide yapılan Alp kayağı ya da dağ kayağı. Alp kayağında bir iniş iki slalom (büyük ve küçük slalom) vardır. Bir hız yarışı olan iniş kayağında erkekler için 700-1000 metre arası, kadınlar için 500-700 metre arası bir düzey farkı gözetilerek 2.5-4 km kaymak gereklidir. Küçük slalom, eğilimli ve kıvrımlı bir alanda kısa bir iniş biçimindedir. Erkek yarışmacılar bu alanda 180- 220 m bir düzey farkı gözetilerek 55-75 kadar kapıdan (aynı renkte dikili iki sopa arası), kadınlar 120 ile 180 m bir düzey farkı gözetilerek 40-60 kapıdan geçmek zorundadırlar. Büyük slalomda olduğu gibi bunda da bir kapının atlanması yarış dışı kalmaya yol açar. Büyük slalom erkekler için 400, kadınlarda 300 düzey farkına serpiştirilmiş en az 50 kapının geçilmesi demektir. Bir de iniş ve salonu birleştiren kombine yarışlar vardır. Kuzey kayağı, geleneksel bir yarıştır. 1/3’ü hafif yokuş, 1/3’ü hafif iniş olan bir alanda yapılır. Erkekler 15, 18, 30, 50 km. üzerinden, kadınlar 5, 10, 20 km. üzerinden kayarak yarışırlar. Kuzey kayağında, ayrıca erkeklerde 4×10 km., kadınlarda 3×5 km. bayrak takım yarışı, yine erkekler için atlama yarışmaları vardır. Bunlar 70 m, 90 m, 150 m tramplen mesafeli olabilir. Atlayışı, uzunluğa ve uçuşta bir düz kayışla (15 km), orta tramplende bir atlayışın sonuçlarına dayanır. Günümüzde her iki dalda da dört yılda bir dünya şampiyonaları düzenli olarak yapılır ve kış olimpiyatları programında yer alır.
Kayağa Başlarken…
Adrenalini yüksek sporlardan biri olan kayak, günümüz gençliğinin büyük ölçüde ilgisini çekiyor. Ancak pek çok spor dalında olduğu gibi kayak sporuna da başlamadan önce birtakım bilgilerin alınması gerekiyor. Kayakta bacak kaslarınızın yeterli güce sahip olması ve denge yeteneğinizin bulunması gereklidir. Eğer kayağa yeni başlıyorsanız, kayak eğitimcisiyle beraber temel bir eğitimden geçmeniz gerekiyor. Böylece kendinizi hem daha güvende hissedecek hem de bilinçli ve seri bir biçimde kayabileceksiniz. Diğer dikkat etmeniz gereken noktaysa, seviyenize uygun bir pist tercihi yapmak… Tüm sporlarda olduğu gibi kayakta da ısınma önemli. Kayak merkezine gitmeden 10 gün önce günde 10 dakika ip atlamanız, bacak kaslarınızı güçlendirmek için yeterli olacaktır. Kayak süresince, düzgün ve yuvarlak dönüşler yapmaya ve vücudunuzun hareketlerinde de çok dikkatli davranmaya çalışmalısınız. Uzmanlar yeni başlayanların dengelerini kaybettirecek ani hareketlerden ve zorlamalardan kaçınmalı gerektiğini belirtiyor.
Aksesuar Seçerken…
Kayak yaparken rahat ve güvenli hareket edebilmeniz için uygun olan aksesuarları tercih etmeniz gerekiyor. Poliüretan ya da sentetik kumaştan yapılmış özel eldivenler soğuğa karşı ellerinizi korurken, hareketini kısıtlamayacak şapka ile başınızı ve kulaklarınızı rüzgardan ve soğuktan koruyabilirsiniz. Yine gözlerinizi soğuktan ve güneşten koruyacak gözlüğün metal olmasına ve yanlardan rüzgar almamasına özen göstermeniz gerekiyor. Kayak sırasında vücudunuzun hareketini engellemeyecek ama aynı zamanda vücut ısısını koruyacak kıyafetler seçmeniz tavsiye ediliyor. Bunun için özel olarak üretilen kayak tulumları, pantolonlar, montlar ve polarlar, vücudunuzu soğuğa karşı koruyan kıyafetler arasında yer alıyor. Kaymanın zevkiyle fark etmeseniz de eksi derecelerdeki hava, zamanla el ve ayaklarınızın üşümesine neden olabilir. Beyaz karların üstünde sizleri bekleyen diğer bir tehlikeyse, güneş ve rüzgar yanığıdır. Karlardan yansıyan kış güneşi, en az yaz mevsimindeki kadar yakıcı olduğundan, cildinizi güneş, rüzgar ve soğuğun etkisinden korunmak için mutlaka özel güneş kremlerini ve dudak koruyucuları kullanmanız gerekir.