Bir toplumun daha mutlu olabilmesinin ilk koşulu, toplumu oluşturan bireylerin haklarının tam ve kesin olarak garanti altına alınmış olmasıdır. Haklarını hukuk yolunda etkin olarak gözetebilen bireyler, emin ve geleceğe daha güvenli olarak yaşamlarını sürdürürler. Bunun sonucunda adaletin tesis edilmiş olduğu bir toplum yapısı ortaya çıkar.
Yeni bir hak arama yolu olan Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru; 07.05.2012 gün 5982 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun“ ile hukukumuza girmiştir.Böylelikle Anayasa’nın 148. 149. maddeleri ve Geçici 18. maddesinde değişiklikler yapılarak, Anayasa’da yer alan temel hak ve özgürlükleri ihlal edilen bireylerin başvurabilecekleri ikincil derecede yargı yolu benimsenmiştir.
Bir toplumun daha mutlu olabilmesinin ilk koşulu, toplumu oluşturan bireylerin haklarının tam ve kesin olarak garanti altına alınmış olmasıdır. Haklarını hukuk yolunda etkin olarak gözetebilen bireyler,emin ve geleceğe daha güvenli olarak yaşamlarını sürdürürler. Bunun sonucunda adaletin tesis edilmiş olduğu bir toplum yapısı ortaya çıkar.
Amaç; Türkiye aleyhine, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne” yapılan başvuruların önüne geçerek,- sayılarının azaltılmasıdır. AİHM’nin zorunlu yargılama yetkisini 1990 yılında kabul eden ülkemiz ile taraf ülkelerin başvuru sayısı kıyaslandığında, ne yazık ki en çok başvuru Türkiye’den yapılmıştır.
Bu sayı AİHM istatistiklerine göre 2011 yılı sonu itibariyle Türkiye aleyhine 20.000. dava dosyasıdır.
AİHM’ne iç hukuklarında etkin bireysel başvuru yolu olan ülkeler aleyhine az dava açılmakta olup, ihlal kararları da az sayıdadır.
İşbu nedenle olacaktır ki, nihayet ülkemizde de gecikmiş bir hak arama yolu bireylere tanınmıştır. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurunun kapsamı, Anayasa’da teminat altına alınmış olan hak ve özgürlüklerin devletin kamu gücü aracılığı ile ihlal edilmesidir.
Gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde gerekse Anayasa’da sayılmış ve teminat altına alınmış olan insan haklarının devletin kamu gücü aracılığı ile ihlali söz konusu olabilmektedir.
Devlet yapısına dahil olan makamlarca kişilerin hak ve özgürlükleri aktif ya da pasif olarak ihlale maruz kalabilmektedir.
Örneğin; bir idari makam tarafından gerçekleştirilen bir işlem ya da uygulama sonucunda kişilerin temel hak ve özgürlükleri ihlal edilebilmektedir ve bu durum “aktif ihlal” yine bir idari makamın mevzuatla ya da hukukun genel ilkeleri çerçevesi üzerine tevdi edilmiş olan görevini yerine getirmemesi durumunda kişilerin temel hak ve özgürlükleri ihlal edilebilmektedir ve bu durum “pasif ihlal” olarak nitelendirilmektedir.
Devletin yürütme, yargı ve hatta yasama erkleri tarafından aktif ya da pasif ihlallerin gerçekleştirilmesi durumunda Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru söz konusu olabilecektir.
Burada unutulmaması gereken husus,Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurular kapsamına kişilerarası hukuki meselelerin girmediğidir.
Örneğin; alacak, verecek, boşanma gibi konularda bireysel başvuru yoluna gidilmesi mümkün değildir.
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yoluna gidilebilmesi için, söz konusu devletin açıkça bir hak ihlaline sebebiyet vermiş olması gerekmektedir.
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapabilecek kişilerde kural olarak şahıs veya tüzel kişi ayrımı olmadığı gibi, Türk vatandaşı veya yabancı ayrımı yoktur.
1-Türk vatandaşı gerçek kişiler: Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan her gerçek kişi, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yoluna gidebilme imkanına sahiptir. 18 yaşını geçmiş ve tam ehliyetli olan her Türk vatandaşı, kendi iradesi ile bireysel baş vurma sürecini başlatabilir ve sürdürebilir.
Herhangi bir nedenden dolayı haklarında kısıtlılık kararı olan kişiler de yasal temsilcileri aracılığı ile bireysel başvuru yoluna gidebilirler.
2-Yabancı uyruklu kişiler: Türk vatandaşı olmayan gerçek kişiler sadece yabancılara tanınmış haklar kapsamına dahil olan konularla ilgili olarak Anayasa Mahkemesine Bireysel başvuru yoluna gidebilirler.
Türk vatandaşlarına tanınıp yabancı uyruklu gerçek kişilere tanınmamış haklarla ilgili olarak yabancı uyruklu kişilerin bireysel başvuruda bulunma imkanları yoktur.
Yani, öneğin çalışma ve mülkiyet hakları Türk vatandaşlarından ayrı olan yabancılar,bu anlamda haklarının ihlal edildiğine ilişkin başvuruda bulunmayacaklardır.
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolu tanınması; Türkiye’nin hak ve özgürlüklerinin korunması için çabasını göstermekte olup, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruları azaltacağını ümit etmekteyiz.
3-Tüzel kişiler: Tüzel kişiler, sadece tüzel kişiliklerini direkt ilgilendiren konularda Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yoluna gidebilirler.Tüzel kişiler, üyeleri ya da çalışanlar adına bireysel ya da toplu başvuruda bulunamazlar.
Örneğin dernekler, sendikalar ya da üyeleri adına toplu ya da bireysel başvuruda bulunma imkanları yoktur. Ancak kamu tüzel kişilerine bu hak tanınmamıştır.
Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunma şartlarından bir diğeri ise; Kanunun yürürlük tarihi olan 23.09.2012 tarihinden sonra kesinleşen karar ve işlemler aleyhine başvuruda bulunulabilecektir.
Bu demektir ki; 23.09.2012 tarihinden önce kesinleşen kararlar için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması durumunda, yapılan başvuru “zaman yönünden yetkisizlik” gerekçesi ile red edilecektir.
Bir diğer husus ise; kanun yollarının tüketilmesi zorunluluğudur. Hak arayan kişi öncelikle olağan mercilere gidecek, kanunlarda öngörülen yargısal ve idari başvuru yollarının tamamını tüketmesi gerekecektir. Bu nedenle hukuki niteliği itibariyle olağanüstü kanun yolu olarak kabul edilmelidir.
Bireysel başvuru formu, doğrudan Anayasa Mahkemesi’ne verilebileceği gibi, ülke içindeki mahkemeler ya da yurt dışındaki temsilcilerimiz aracılığı ile Anayasa Mahkemesi’ne gönderilebilir.
Mahkemeler ya da yurt dışı temsilcilikler aracılığı ile yapılacak bireysel başvurular o makamlar tarafından incelenmeksizin doğrudan Anayasa Mahkemesi’ne ulaştırılacaktır.
Bireysel başvuru yapılırken unutulmaması gereken en önemli husus, bireysel başvuruların asla posta, internet, telgraf gibi iletişim aracılığı ile yapılamayacağıdır.
Bireysel başvuru formu kesinlikle posta yolu ile Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmemelidir. Aksi halde bireysel başvuru, incelemeye alınmaksızın reddolunacaktır.
Anayasa Mahkemesi ile yapılacak tüm yazışmalar, doğrudan mahkeme ile ya da ülke içindeki mahkemeler veya yurt dışı temsilciliklerimiz aracılığı ile yapılmalıdır.
Anayasa Mahkemesi yapılan bireysel başvuruları incelerken; Yargıtay ve Danıştay gibi inceleme yapmayıp, ilk derece mahkemelerin olayları doğru değerlendirip değerlendirmediğini veya kanun maddelerinin doğru uygulanıp uygulanmadığını incelemeyecektir.
Anayasa Mahkemesi bu tarz incelemeye yetkisizdir. Bu nedenle başvuruları sınırlı şekilde inceleyip; sadece kişi hak ve özgürlüklerinin ihlali olup olmadığı konusunda ve tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceğine karar verecektir.
Süre açısından lüzumlu şart ise; kanunlarda yer alan idari ve yargı yolları var ise tümünün tüketildiği tarihten itibaren, başvuru yolu yok ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren 30v (otuz) gündür. Burada 30 günlük sürenin başlangıç tarihi ise kesinleşmiş kararın ilgili kişiye tebliğ tarihidir.
Başvurunun nasıl yapılacağı hususunda www. anayasa.gov.tr de ayrıntılı bilgiler mevcuttur.
Anayasa Mahkemesi, başvuranın bir akkının ihlal edildiği kararını verirse; ya başvuran lehine tazminata hükmedecek, ya da başvurana genel mahkemelerde dava açma yolu tanıyacaktır. Böylece, Anayasa Mahkemesi ihlalin ortadan kaldırılması için işlemi yapan mahkemeye dosyayı gönderecektir.
Yeniden yargılama yapmakla yükümlü olan mahkeme ise, tesbit edilen ihlali giderecek şekilde karar verecektir.
Anayasa Mahkemesi’nin kararları kesin ve bağlayıcı nitelikte olduğundan ,ilgili mercilerin karara karşı direnmeleri veya farklı karar vermeleri mümkün değildir. Aksi halde başvuranın tekrar Anayasa Mahkemesi’ne başvurması mümkündür.
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolu tanınması; Türkiye’nin hak ve özgürlüklerinin korunması için çabasını göstermekte olup, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruları azaltacağını ümit etmekteyiz. Sevgiler, saygılar.