Ankara Eczacı Odası
Yayın Organı

İl Sağlık Müdürümüzle Sağlık Üzerine

Küresel mali krizin etkisiyle birçok sektörde küçülmeler yaşanırken, sağlık sektöründe yeni yatırımlar yapılmaya çalışılmaktadır. Çünkü kriz dönemlerinde pek çok masraf kısılmaya çalışılırken sağlık sorunlarını ertelemek, sağlık harcamalarını kısmak mümkün olmamaktadır. Türkiye’de pek çok özel hastane, yeni yatı-rımlar yaparak krize meydan okumaya çalışmaktadır.

Mehtap Uysal: Sayın müdürüm dergimize röportaj vermeyi Kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Sizin çok başarılı ve sevilen bir yönetici olmanızın yanında çalışanlarınızda ve çevrenizde sempati ve hayranlık uyandıran bazı özellikleriniz var. “Dayatmadan uzak muhteşem sağlık müdürüdür” yazılmış örneğin hakkınızda. Bir keresinde de katıldığınız 112 personeli toplantısında “yemekleriniz nasıl olsun ve istekleriniz nelerdir?” diyerek herkesi şaşırtmışsınız daha da öteye giderek oylama yaptırarak istekleri oy birliği ile almışsınız ve yemek menüsü bu isteklere göre değiştirilmiş. Hoşgörü abidesi ve baba müdür olarak da biliniyorsunuz. Ben de hoşgörünüze sığı-narak sizden özgeçmişinizi anlatmanızı istiyorum.

Seraceddin ÇOM: 1960 Yılında Ankarada doğdum. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezunum. 30 yıllık hekimim; 16 yıldır Sağlık Bakanlığına bağlı kurum ve hastanelerde yönetici olarak görev yapmaktayım.

M.U.: Oldukça kısa bir özgeçmiş oldu Sayın Müdürüm; yazılı ve geniş kapsamlı bir özgeçmiş de vermek istemediniz; kendinizden ve başarılarınızdan değil daha çok kurumunuzun hizmetlerinden bahsetmek istemişsiniz. Bu durumda ben hemen soruyorum; Ankara İl sağlık Müdürlüğünün görev ve yetkileri nelerdir?

S.Ç: Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığının yaklaşık 2 yıl önce 663 sayılı yasa ileyeniden yapı-landırılmasıyla 1. Basamak sağlık hizmetleriyle koruyucu hekimlik İl Halk Sağlığı Müdürlüğünün görev ve yetki alanına girmiştir. 2 ve 3. basamak sağlık hizmetleri (Hastaneler) Genel sekreterlik adı altında başka bir birimde toplanmıştır. 112 Acil sağlık Hizmetleri ve Özel sağlık kuruluşlarının (Özel hastane, poliklinik, eczane) denetimi ise İl Sağlık Müdürlüğünün çatısı altında toplanmıştır.

Küresel mali krizin etkisiyle birçok sektörde küçülmeler yaşanırken, sağlık sektöründe yeni yatırımlar yapılmaya çalışılmaktadır. Çünkü kriz dönemlerinde pek çok masraf kısılmaya çalışılırken sağlık sorunlarını ertelemek, sağlık harcamalarını kısmak mümkün olmamaktadır. Türkiye’de pek çok özel hastane, yeni yatı-rımlar yaparak krize meydan okumaya çalışmaktadır.

M.U.: Ankara Eczacı Odasının çıkardığı DOZ dergisi için röportaj yaptığımızdan öncelikli olarak size Eczaneler ve Eczacılar ile ilgili karşılaştığınız sorunlarda AEO ile aranızda nasıl bir iletişim var diye sormak istiyorum.

S.Ç:Ankara Eczacı Odası ve Türk Eczacılar Birliği ile her zaman dayanışma ve iletişim halindeyiz. Ben çok uyumlu çalıştığımız inancındayım; çünkü amaçlarımız ve beklentilerimiz ortak. Belirlenmiş yasalar çerçevesinde yaptığımız rutin denetimler var bununla birlikte gelen şikayetleri de değerlendiriyoruz ve ani denetimler yapabiliyoruz. Gerekli tüm bilgileri de AEO ile anında paylaşıyoruz. Eczacılık birimiz 24 saat gelen her ihbarı değerlendirir. Eczane açma ruhsatlarının verilmesinde hızlı ve etik olmak ilkemizdir.

M.U.: Kamuoyunda torba yasa olarak bilinen bir düzenleme var. Bununla 984, 1262 ve 6197 sayı-lı Kanunlarda yeni düzenlemeler yapıldı, yapılan bu düzenlemelerin bir kısmı TBMM’ de kabul edildi bir kısmıda halen görüşülüyor; Sizin bu yasa ile ilgili görüşlerinizi alabilirmiyim.

S.Ç.:Torba yasanın Eczacılar, Eczaneler ile İl Sağlık Müdürlüğü arasındaki koordinasyonu ilgilendiren kısmı şöyledir; Reçete toplayarak haksız kazanç elde eden eczacılar ile hastanelerde poliklinik veya klinik önlerinde hastaların reçetelerini alarak ilaç temin etmeye çalışan kişilere para cezası getiriliyor. Buna göre, eczaneler, kendilerine reçete gönderilmesine yönelik olarak, kurumlar, hekimler, diğer sağlık kurum ve kuruluşları, üçüncü şahıslar ile açık veya gizli iş-birliği yapamayacak; simsar, kurye eleman ve benzeri yönlendirici personel bulunduramayacak, reçete toplama veya yönlendirme yapamayacak. Bu yolla gelen reçeteleri kabul edemeyecek. Bu fiillerin tespiti halinde eczacı ile aracı kişi ya da kuruluşa bin TL’den 20 bin TL’ye kadar para cezası verilecek. Fiillerin tekrarı halinde verilecek para cezası, iki katı olarak uygulanacak. Bizim görevimiz tam bu noktada gerekli denetimleri yaparak ve gelen ihbarları değerlendirerek yasanın gereklerini yapmaktır. Bu konuda Ankara İl Sağlık Müdürlüğü ve şahsım adına çok net ve iddialı olarak çok sıkı takipde olacağımızı konuyla ilgili herkesin bilmesini özellikle rica ediyorum.

M.U.: Özel Hastanelerin açılması, ruhsatları ve her türlü denetimlerinin de İl Sağlık Müdürlüğü görev ve yetkileri arasında olduğunu biliyoruz. Bize biraz da Ankara ilindeki özel hastaneler ile ilgili bilgiler verebilirmisiniz. Mesela hasta ve hasta sahiplerinin beklentileri tam olarak karşılanıyor mu? aksayan yönler nelerdir?

S.Ç.:Özel hastanelerin amacı, insanların sağlık hizmetlerinden bekledikleri konforu sağlamaktır. Sağ-lık sistemindeki teknolojik yenilenmeyi kamu kesiminden önce yapabilen özel hastaneler, aynı zamanda insanlara doktor seçebilme özgürlüğünü sunmaktadır. Ayrıca sağlık hizmetinde kaliteye rekabet unsurlarını taşıyan bir sistemle ulaşılabileceğininde önemli bir kanıtıdır özel hastaneler. Son yıllarda özel hastane sayısında ciddi artış olmuştur. Bu özel hastanelerin birer işletme oldukları ve vermiş oldukları hizmet karşılı-ğı maksimum karı hedefledikleri unutulmamalıdır. Küresel mali krizin etkisiyle birçok sektörde küçülmeler yaşanırken, sağlık sektöründe yeni yatırımlar yapılmaya çalışılmaktadır. Çünkü kriz dönemlerinde pek çok masraf kısılmaya çalışılırken sağlık sorunlarını ertelemek, sağlık harcamalarını kısmak mümkün olmamaktadır. Türkiye’de pek çok özel hastane, yeni yatırımlar yaparak krize meydan okumaya çalışmaktadır.

Elbette özel hastanelerin yaşadığı sorunlar krizin etkileriyle sınırlı değildir. Nitelikli personel, finansman ve yönetim başta olmak üzere pek çok alanda sorunlar yaşayan özel hastanelerin durumunu değişik açı-lardan ele almak gerekmektedir.

Avrupa Birliği fonlarının destekleri girişimciliğin artması ile birlikte insanların bilinçlenmesi ve hastalıkların çoğalması özel hastanelerin sayısının artmasına neden olmaktadır. Özel hastane sayısındaki artışla birlikte oluşan rekabet ortamı sunulan hizmetin kalitesinde de belirgin düzelmeleri beraberinde getirmiştir. Aynı zamanda Özel hastanelerin de hastalarını sadece kazanç sağlayan müşteriler olarak görmemesi etik ve dürüst davranmaları şarttır. Bu konudaki her türlü takip ve denetim İl sağlık Müdürlüğümüz tarafından hassasiyetle yapılmaktadır.